
Tezhip… Sadece bir süsleme sanatı değil; sabrın, zarafetin ve ilahi denge arayışının altınla vücut bulmuş hâlidir. Kelime anlamı “altınlamak” olan bu gelenekli sanat, yüzyıllar boyunca Kur’an-ı Kerim nüshalarını, murakkaları, fermanları, divanları ve hat levhalarını bezemek için kullanılmış; İslam sanatları içinde ayrıcalıklı bir yere sahip olmuştur.
Tarihten Günümüze Bir Sanat Yolculuğu
Tezhip sanatının kökleri, erken İslam döneminde mushafların süslenmesiyle atılmış; Selçuklularla birlikte geometrik ve bitkisel süslemelerle zenginleşmiş; Osmanlı saray nakkaşhanelerinde ise zirveye ulaşmıştır. Özellikle Topkapı Sarayı’nda çalışan müzehhipler, klasik üslupları sistemleştirmiş ve bugün hâlâ takip edilen kuralları belirlemiştir. Lale, gül, hatayi, rumi ve bulut motifleri; klasik tezhibin en çok kullanılan formları hâline gelmiştir.
Sanat Değil, Terbiye
Tezhip bir sanat olduğu kadar, aynı zamanda bir terbiye yoludur. Her motif, belirli bir orana, simetriye ve dengeye sahiptir. Bu sebeple bir müzehhip, yalnızca desen çizen değil; aynı zamanda sabır, dikkat, estetik ve iç huzurla çalışan bir zanaatkârdır.
Hazırlık aşaması, fırça ve altınla yapılan boyama süreci kadar titizlik gerektirir. Kalem işi konturlar, renk geçişleri ve altın varak uygulamaları, eserin ruhunu belirler. Bu nedenle, tezhip sanatında “hız” değil, “sükûnet” esastır. Tezhip Nerelerde Kullanılır? Tezhip, çoğunlukla hüsn-i hat eserlerinin çevresini süsleyen bir yardımcı sanat olarak görülür. Ancak bu ifade eksik kalır. Çünkü çoğu zaman, müzehhip bir levhanın anlamını tamamlayan, hatta bazen onu yeniden yorumlayan bir çerçeve sunar.
Ayrıca:
- El yazması kitaplarda (özellikle mushaflarda),
- Fermanlarda, beratlarda,
- Albümler ve murakkalarda,
- Klasik minyatür çevrelerinde,
- Günümüzde ise özel sipariş hat eserlerinde ve kişisel koleksiyonluk levhalarda yer alır.
Modern Dünyada Tezhibin Yeri
Bugün birçok sanat dalı dijitalleşirken, tezhip hâlâ tamamen el emeğine dayalı olarak devam eden nadir sanatlardan biridir. Bu durum, her eseri benzersiz kılar. Modern iç mekân tasarımlarında yer bulan klasik tezhipli eserler; sadece bir süs unsuru değil, aynı zamanda ruhu olan dekoratif parçalar olarak öne çıkar. Ayrıca günümüzde tezhip, uluslararası koleksiyoncuların da ilgisini çekmekte; kurslar ve sergiler aracılığıyla global bir sanatsal dil haline gelmektedir.
Bin Sanat’ta Tezhip
Bin Sanat Galeri olarak, tezhip sanatına sadece “öğretilen” değil; yaşatılan, özüyle aktarılan bir değer olarak yaklaşıyoruz. Eğitim programlarımızda klasik üsluplar titizlikle öğretilmekte; icazet geleneğine uygun şekilde yeni müzehhipler yetiştirilmektedir. Atölyemizde hem geleneksel tekniklerle üretilmiş tezhipli hat levhaları hem de koleksiyonluk özgün eserler sanatseverlerle buluşur. Tezhip, burada yalnızca bir bezeme değil; Anadolu irfanının altınla yazılmış bir iz düşümüdür.




