Hüsn-i hat, kelime anlamı olarak “güzel yazı” demektir. Kur’an harflerini belirlenmiş olan estetik kurallara bağlı kalarak ölçülü ve güzel yazma sanatıdır.

   Hüsn-i hat, ünlü matematikçi Öglid’in tanımı ile, “Cismanî aletlerle yapılan ruhanî bir hendesedir.” Yani, çeşitli maddi aletleri kullanarak geometrinin imkanlarından da yararlanılarak yapılan ve insana manevi huzur veren bir sanattır.

   ‘Harflerin anatomisi’ diye tabir edilen geometrik şekilleri, ölçüleri ve estetik kuralları, yüzlerce yıllık bir gelişim evresinde nihayete ermiş, üst düzey bir sanatsal kimlik kazanmıştır. Hattatlar bu kurallara uyarak birbirinden farklı tasarım ve istiflerle aynı harflerden estetik değeri yüksek sayısız farklı tarz sanat eseri oluşturabilirler. Farklı kültürlere ait yazı türlerinde de güzel yazı çalışmalarına rastlanmaktadır. Ancak hüsn-i hat sanatı bu sahip olduğu anatomi kuralları gelişmişliği ve estetik seviyesiyle yazı sanatları içinde eşsiz bir yapıya sahiptir.

   Hat sanatının ortaya çıkışı; Kur’an’ın indirilmesi ve yazılmasıyla doğrudan ilgilidir. Müslümanlar, yüce Allah ın kelâmını en güzel şekilde yazma isteği ve gayreti içinde olmuşlardır. Hz. Muhammed (sav)’in, “Allah güzeldir, güzelliği sever.” sözü, Müslümanları her alanda güzeli ve güzelliği aramaya teşvik etmiştir. Bu güzellik arayışı kendini yazı sanatında fazlasıyla göstermiş, hüsn-i hat sadece bir yazı sanatı olarak kalmayıp medeniyetimizin ve güzelliğinin taşıyıcı unsuru olma niteliğini kazanmıştır. Güzel yazma isteği, yalnızca kitaplar ile sınırlı kalmayıp ibadethaneler ve tüm mimari yapılarda kendini göstermiştir.